GÜLÜMSE KADIN, ÇÜNKÜ ÖYLE İSTİYORLAR

Gülşah Yılmaz


Kadınsan, gülümsemek zorundasın.

Suratın asıksa “nazar değmiş” derler, “huyun değişmiş” derler, belki de “bir şey olmuş” derler.

Ama kimse demez ki:

“Canı istememiştir.”


Kadına biçilen en tehlikeli rollerden biri, “her şeye rağmen gülümseyen” olmaktır.

Üzülsen olmaz, yorulsan ayıp.

Öfkelensen zaten “fazla” olursun.

Ama gülümsersen… Herkes rahatlar.

Çünkü senin gülüşün, başkalarının konforu için vardır.


Toplum senden güler yüz bekler ama seni gerçekten güldüren şeylerle ilgilenmez.

O gülümsemenin ardında bastırılmış öfken, uykusuz gecelerin, incinmişliğin var mı, merak eden çıkmaz.

Yeter ki “nazik”, “neşeli”, “uyumlu” ol.

Yani… Dişini sık ve sus.


Ama biz artık susmuyoruz.

Gülümsemek bir mecburiyet değil, bir seçimdir.

Ve bazen, en güçlü duruş; surat asmak, geri çekilmek, içimize dönmektir.

Kadının gülüşü bir armağandır ama kimseye borç değildir.


O yüzden buradan söylüyorum:

KADIN, GÜLÜMSE AMA SADECE İÇİNDEN GELİYORSA.

Yoksa bırak, somurt.

Çünkü sen duygularını bastırmakla değil, onları yaşamakla özgürleşeceksin.


İçinden geldiğinde gülümseyen tüm kadınlara;

Kucak dolusu sevgilerimle … 

Gülşah YILMAZ 


Mehmet Ali Arslan, Name Gazetesi Haber Blog
Daha yeni Daha eski

İletişim Formu