AKTAŞ GÖLÜ
Alanın Tanımı: Türkiye-Gürcistan sınırında yüksek platoda tektonik özellikte sodalı bir göldür. Gölün üçte biri Gürcistan, geri kalan kısmı ise Türkiye sınırları içerisindedir. Göl içerisinde irili ufaklı çoğu kayalık 12 adacık bulunur. Gölün güney kıyısında Çıldır ilçesine bağlı 80 – 120 haneli Kenarbel ve kuzeybatı doğrultularında Öncül köyleri, kuzeydoğu kıyısında 20-50 hanelik Gürcü (Garzak) köyü bulunmaktadır. Gölün kuzey kıyısında inşaatı 1990’lı yılların sonlarında tamamlanmış ancak hizmete alınamamış Aktaş Gümrük ve sınır kapısı bulunmaktadır. Göl genel olarak eriyen kar suları ile beslenmektedir. 1990’lı yılarda Kura nehrine açılan taşkın kanalı ile suyun bir dış havzaya akışı sağlanmıştır. Bu nedenle göle nehirden balık girişi olduğu düşünülmektedir.
Habitatlar: Göl, derin bir çanak görünümünde olup etrafı meyilli otlak ve kısmen kuru tahıl alanları ile çevrilidir. Gürcistan sınırında küçük bir alanda doğal ağaçlık yamaçlar bulunmaktadır. Gölün kuzeybatı kıyısında Kura Nehri’ne açılmış taşkın kanalının ağzında 15–20 hektarlık sazlık alan bulunmaktadır. Göl içindeki küçük adacıklar genellikle kayalık olup kısmen bitki örtüsüyle kaplıdır.
Türler: Türkiye’de tepeli pelikan (Pelecanus crispus) ve ak pelikanın (Pelecanus onocrotalus) bir arada ürediği tek yer olan göl, kadife ördeğin (Melanitta fusca) Türkiye’de bilinen en büyük popülasyonunu barındırır. Göldeki üç adacık üzerindeki yoğun çalılıklar yırtıcılar için önemli üreme alanı oluşturmaktadır.
ÖDA’da çayır delicesinin (Circus pyagrus) 10-15 çift ürediği tespit edilmiştir.
Alan Kullanımı: Doğal meralar biçilerek hayvan yemi olarak kullanılmakta ve büyükbaş hayvan otlatılmaktadır. Tapulu arazilerde ise genellikle kuru tahıl tarımı yapılmaktadır. Gölde balık avcılığı çok sınırlı olarak (bir köylü tarafından) ihtiyaç amaçlı yapılmaktadır. Haziran ayında büyük ada üzerindeki otlar köylüler tarafından biçilerek satılmaktadır. Bahar aylarında boz kaz (Anser anser) yumurtaları köylüler tarafından toplanmakta ve evcil kazlar altında kuluçkadan çıkartılarak ihtiyaç amaçlı yetiştirilmektedir.
Kenarbel köyü göle kıyı tek yerleşim alanıdır. Yoğun olarak dışa göç verdiği için köyde bugün yalnızca elli hane yaşamaktadır. Sınır kapısı Türk tarafında tamamlanmıştır, ancak Gürcistan tarafındaki eksiklikler yüzünden kullanımda değildir. Sınır bölgesi olduğu için bölgede kaçak hayvan ticareti oldukça sık görülmektedir.
Tehditler: Göl, sınırdaş bir alanda olduğu için birinci derece sınır güvenlik alanı kapsamındadır. Bu nedenle insan faaliyetleri çok sınırlıdır. Ancak yapımı tamamlanan Aktaş Sınır kapısı alan için ciddi tehdit oluşturabilir. Cilvegözü sınır kapısının yoğunluğunun büyük bir kısmının bu tarafa kaydığı görülmektedir. Bu durum kuşkusuz bölgedeki karayolu trafiğini alışmadık şekilde arttırarak etrafındaki gelişimi teşvik edecektir.
Alandaki diğer sorun ise hayvancılık kökenli olup daha çok gölde etkisini yaz ortasında havaların ısınması ve göl suyunun çekilmesi ile göstermektedir. Hayvan dışkılarının yağışla göle ulaşması ve birikmesinden dolayı alg patlamaları görülmektedir. Bu dönemlerde gölden su içen büyükbaş hayvanların siyanür zehirlenmesinden öldüğü yaşanmaktadır. Çıldır Gölü de aynı sorunla karşı karşıya kalmaktadır.
Sınır bölgesi olması nedeni ile kara avcılığı gölde yoktur. Göldeki adacıklara otlatmak üzere bırakılan büyükbaş hayvanların yaban hayatı üzerinde olumsuz etkisi olabilir
Kaz yumurtalarının toplanmasının üreyen kaz varlığı üzerine olumsuz etkisi olabilir ancak bu durumun bir araştırma yapılarak açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Koruma Çalışmaları: Doğa koruma veya arkeolojik amaçlı bir koruma statüsü bulunmamaktadır. Ancak birinci derece sınır güvenlik alanı olduğu için göle insan girişi sınır komutanlığından alınan özel izinle gerçekleşebilmektedir. Bu nedenle insan faaliyetleri yok denecek kadar azdır. Bölgenin korunmasından sorumlu askeri birlik göldeki biyolojik çeşitliğin farkında olup doğa koruma çalışmalarına destek vermektedir.