Çingene Efsanesi...
Yüzyıllar önce Hindistan'da kendilerine Roman diyen bir kabile yaşardı.
Romanca (Romani) konuşurlardı...
Şeflerinin küçük bir oğlu vardı.
Adı Çen..
Yörenin kralının bir gün bir kızı oldu.
Kahinler, ülkenin bir gün istilaya uğrayacağını ve gelenlerin kralın kızını öldüreceğini söylediler...
Kral, kızını kurtarmak için bir çare buldu..
Gan adını verdiği küçük kızı, Roman şefine emanet etti.. "Bunu kendi kızın ilan et, öyle büyüt..
Senin değil, kralın kızı olduğunu, sadece sen, karın ve ben bileceğiz dünyada, başka kimse bilmeyecek" diye yemin ettirdi...
Çen ve Gan birlikte büyüdüler...
Çen evlenme yaşına geldi, ama kendisine gösterilen dünya güzeli kızların hiçbirini beğenmedi.
Garip bir hisle, kız kardeşi bildiği Gan'a yakın hissetti hep kendini..
Oğlunun sararıp solduğunu gören annesi, işin iç yüzünü anlayınca, yeminini bozdu ve Çen'e "Gan'la evlenebilirsin, çünkü o senin kardeşin değil" dedi.
Çen, Gan'la evlenince, Romanlar ikiye bölündü.
Bu sırada kahinlerin dediği de olmuş, Makedonyalı İskender'in orduları Hindistan'ı istila etmişlerdi...
Romanların Çen ve Gan'ı destekleyenleri, onların peşine takılıp ülkeyi terk ettiler...
Kendilerine de Çengan dediler.
Kahinler, istiladan sorumlu tuttukları Çenganları lanetlediler...
"Ayni yerde iki gece üst üste uyuyamayın.
Ayni kuyunun suyunu iki defa içemeyin.
Ayni nehri iki defa geçemeyin" dediler..
Göçebe Çenganlar önce Mısır'a yerleşti...
Orayı da Araplar istila edince bu defa Ermenistan'a göçtüler ve "Biz Mısır'dan geldik" dediler...
Mısır Egypt diye bilinirdi.. Ecip diye okunur..
Bu yüzden gelenlere "Mısırlı" anlamına "Cipsi/ Gypsy" dedi Ermeniler..
Orada da rahat edemediler ve sonunda Osmanlı İmparatorluğu'na taşındılar ve Osmanlılarla birlikte Rumeli'ye, en başta da Macaristan'a dağıldılar...
Sonra Avrupa'nın tümüne yayıldılar.
İspanya'da efsane oldular..
Çengan adı "Çingen, Çingene, Çigan, Zigan" diye kullanılır oldu.
(alıntı)