Boğaziçi Üniversitesi Senatosu, gerekçe açıklamadan bazı fakültelerin kapatılması ve bölünmesine karar verdi. Diyanet İşleri Başkanlığı 2024 yılı bütçesi, 2023 yılına oranla yüzde 151 artırılarak 91 milyar 824 milyon 805 bin TL oldu. 1 Ocak-31 Aralık 2022 tarihleri arasında 393 mahkeme kararıyla Twitter hesaplarını ve tweetleri kapsayan 4 bin 427 bağlantıya erişim engeli getirildi. Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı arasında imzalanan protokol kapsamında bir cami imamı Kocaeli Karamürsel Anaokulunda görevlendirildi. Milli Eğitim Bakanı, TBMM’deki konuşmasında, tarikat ve cemaatlerin sivil toplum örgütü olduğunu, bu topluluklarla iş birliği yapmaya devam edeceklerini söyledi. Manisa’da Piyade Sözleşmeli Er Enis Budak’ın cenazesinde bir grup, CHP Lideri Özgür Özel’i yuhaladı, “Özgür dışarı” sloganı attı. Gaziantep’te Piyade Uzman Çavuş Abdülkadir İyem’in cenaze töreninde CHP’nin gönderdiği çelengi parçalayan kişinin AK Parti milletvekili aday adayı olduğu ortaya çıktı. TBMM Genel Kurulunu DEM Parti sözcüleri kürsüye çıktığında terk eden Devlet Bahçeli, ”CHP’yi de takip etmeyeceğim, Anayasa Mahkemesinin yapması gerekeni yapıyorum” dedi. Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Lideri Bahçeli, DEM Parti milletvekillerinin maaşlarının ve bu partiye verilen hazine yardımının kesilmesi gerektiğini savundu. “Özgür Özel aklını başına almazsa sokakta bile yürüyemeyecektir” dedi. DEM Partinin pazar günü Diyarbakır’da düzenlediği Gençlik Meclisi 1. Olağan Kongresinin ardından çok sayıda kişi gözaltına alındı. Kadir Has Üniversitesinde görev yapan Akademisyen Zeliha Gizem Sayın, üniversitenin ibadethanesine gelen öğrenci ve personelin ayakkabı ve çantalarını kendi odasının önüne bırakmasına gösterdiği tepki sonrasında, emniyete ifadeye çağrıldı. FOX kanalında yayımlanan ‘Kızıl Goncalar’ dizisi, dindarlara hakaret içerdiği ileri sürülerek bir linç kampanyasına maruz kaldı. Dizinin mekan izinleri iptal edildi. RTÜK, “toplumun milli ve manevi değerlerine” aykırılık gerekçesi ile TV kanalına yüzde 3 idari para cezası ve iki kez de program durdurma cezası verdi. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, aralık ayında dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 16 bin 483, yoksulluk sınırının 46 bin 837 lira olduğunu açıkladı. Yeni asgari ücret, yılın tamamı için 17 bin 2 lira olarak açıklandı. İzmir Buca’daki bir ilkokula Diyarbakır Cezaevi işkencecisi Esat Oktay Yıldıran’ın adı verildi; tepkiler üzerine karardan vazgeçildi. Türkiye, akademik özgürlükler endeksinde, 179 ülke arasında 166. sırada ve ‘en kötü yüzde 10’ grubunda yer aldı. Özak Tekstil işçilerinin 27 Kasım’da başlayan direnişinde ilk ay tamamlanırken mahkeme, işçilerin fabrika çevresinde yaptığı eylemlerin durdurulmasına karar verdi. Hakem Halil Umut Meler’e saldıran MKE Ankaragücü Kulübü’nün Eski Başkanı Faruk Koca, tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi. Binlerce taraftar tarafından havai fişek ve meşalelerle karşılandı. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, Gezi Parkı davasında 18 yıl hapse mahkum edilen TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’la ilgili olarak ikinci kez hak ihlali kararı vermesine rağmen yerel mahkeme dosyayı bir kez daha Yargıtaya gönderdi. Atalay yine tahliye edilmedi. *** Çocuklar için hazırlanan eğitici yayınlarda yer alan noktaları birleştirme oyununu bilirsiniz. Yukarıdaki her haberi birer nokta sayarsak, birleştirilmesi halinde ortaya çıkacak sonuç yüksek bir hayal gücü gerektirmiyor: Eleştirel akıl ve bilimsel düşüncenin tahrip edildiği, tekçi bir din anlayışının örgütlü biçimde dayatıldığı, başta iletişim ve örgütlenme özgürlüğü olmak üzere temel hakların ağır saldırı altında olduğu, yürütmenin yargıyı tahakkümü altında tuttuğu, açlık ücretinin doğal sayıldığı ve sendikacılığın bir halkla ilişkiler faaliyetine indirgendiği; kurum, kavram ve geleneklerin kirletildiği, vasat ama organize bir kötülüğün örneği görülmemiş istismarlarının sürece rengini verdiği, müzakere yerine linç aklının egemen kılınmak istendiği, meşruiyet alanının ülke tarihinde eşi görülmemiş bir biçimde daraltıldığı ve daha da daraltılma arzusunun işaretinin verildiği bir karanlık görünüyor. Toplumsal hayatın bütün enlem ve boylamlarında yaşatılan haksızlıklar ortasında sadece yorumlamanın, kendimize benzeyenlerin bulunduğu ortamlarda yakınmanın yetersizliği çoktan ortaya çıktı. Yazdığımız cümle, gönderdiğimiz sosyal medya mesajı elbette önemli ancak 2025’e de böyle bir ortamda başlamak istemiyorsak, söze eylemi eklemekten başka çaremiz yok. Mahkeme kapısında, fabrika önünde yankılattığımız her alkış, verdiğimiz her sıcak selam bizi kolektif mücadelenin parçası kılacak, güzel günlere yaklaştıracak.
Yücel Demirer (Evrensel)